Şenlikler

Bir üniversiteli olarak yıl boyunca beklediğimiz nedir? Tabi ki bahar şenlikleri. Şimdi gelelim bu konuda söylenmeye. Çok sevgili üniversitem bu yılki şenliklere bütçe ayırmadığı için gayet baştan savma bir programla geçireceğim şenlikleri. Merkez de değiliz ana kampüse bir buçuk saatte gidebiliyoruz onlar da bizi düşünüp bu çocuklar o yolu çekmesinler deyip şenliklere ünlü getirmeme kararı almışlar. Sağ olsunlar çok düşünürler bizi. Madem ki onlar sene boyu beklediğimiz şenlikleri elimizden alıyorlar biz de öğrencilerini daha çok önemseyen üniversitelere akalım dedik. Konumumuza en yakın üniversitelerin şenlik programları. Gidebilecek arkadaşlara iyi eğlenceler.
Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi
11 Mayıs Çarşamba Nil Karaibrahimgil
12 Mayıs Perşembe Yonca Lodi
13 Mayıs Cuma Leman Sam
14 Mayıs Cumartesi Kıraç
15 Mayıs Pazar Gripin
İstanbul Üniversitesi
9 Mayıs Ceza
10 Mayıs Çilekeş
11 Mayıs Moğallar
12 Mayıs Marsis
13 Mayıs Yalın
14 Mayıs Badem
15 Mayıs Mor ve Ötesi
Marmara Üniversitesi
20 Mayıs Manga
21 Mayıs Atiye

Bahar

Bahar geldi gibi sanki. . Şu bitmeyen kış hepimizi bıktırmıştı. Yaz insanı olmasam da bu kadar kış fazla geliyor. Güne temizlikle başladım. Artık zamanı gelmişti, sevgili kedimin döktüğü tüyleri temizlemek saatlerimi aldı. Silkelenen halılar, silinen yerler, asılan çamaşırlar bitince biraz oturabildim. Bahar en güzel aynı zamanda da en dengesiz mevsimlerden biri. Her an hava değişebilir, bugün sıcakken yarın yağmur yağar hatta bu gün içinde  bile olabilir. İnsan hırka, gömlek vb. gerektiğinde kullanılacak bir parçayı hep yanında bulundurmak zorunda kalır. Sanki kollardan biri bahar geldi mi o görevi üstlenir hatta bu görevi hep bekliyormuş gibi haller içine girer. Ne çantaya sığar o hırka, ne sandalye arkalarına, yük olur bize. Hele birde yazın gelmesini bekleyen, onun ilk habercisi olan bahara bayılan sevgililer yok mu insanda cinayet işleme isteği uyandırırlar. Bir de bu sevgilileri cık cık eşliğinde kınayan teyzelere, amcalara eşlik ederseniz o çok mutlu uyandığınız bahar günü olur bir eziyet size. Bence sabah kalkınca alınan ılık duşun ardından insan atmalı kendini sokağa. Nerede yaşadığınız önemli değil. Belkide berbat bir yerde yaşıyorsunuz, gidebileceğiniz hiçbir yer yok, ki benim durumum bu. Önemli olan o değil, bir yere ulaşmak değil sadece yürümek hatta mümkünse çıplak ayakla çimenlere basmak. O sevgilileri de görmezden gelmek yağmur yağarsa da ıslanmak ama yakınmadan, söylenmeden. Islanmaktan keyif almak. Değişiklik olur hem.

Dövmelerle başlayalım mı?

Dövme tutkunlarından biriyim. Bu aralar değişik dövmelere merak saldım, kendime en uygununu seçip bir tane daha yaptırmayı düşünüyorum. Sizinde işinize yarar belki.
http://www.tattoologist.com/ bu siteden bakılıp beğenilmiştir.

Kimim, neyim vs

İlk olarak üniversite öğrencisiyim. Ülkemin üniversitelerinden birinin dört yıllık olmasına rağmen bir köye yerleştirdiği o nadir bölümlerden birinde okuyorum. Bölümün ve yüksek okulun ilk öğrencilerindenim. Bunun sıkıntısını yeterli seviyede yaşıyoruz. Halkın adapte olamaması, öğrencinin hor görülmesi, okulun yolunda asfalt bile olmaması hatta ilçenin sineması bile olmaması vb. Neden blog açmaya karar verdim? Takip ettiğim ve gerçekten fikirlerimi geliştirmeme yardımcı olan birçok blog var. Bende neden başka insanlara ulaş mıyım, belki de onlara yardımcı olurum diyerek bu işe atıldım. Bu blogda hayatta hoşuma giden ne olursa (moda, yemek, sinema, gezi, tatil, kitaplar) elimden geldiğince sizinle paylaşacağım. Hatam olursa ki kesin olacaktır daha yolun başı affedin beni.

İlk defa

Çok blog takip ediyorum, okuyorum, yorum yürütüyorum. Ama bu, blog yazmak benim ilk denemem olucak.