29 Kasım 2011 Salı

Nu nu numara herşey numara

Herkesin hayatı numara yapmakla geçiyor. Ona ayıp olmasın, bu kırılmasın, bunu desem hakkımda ne düşünürler, onu giysem kim ne der bla bla blaaaa. Ben belli bir derece numara yapabiliyorum arkadaşım ne yapıyım yani. Olmuyor aklımdan geçen bir anda ağzımdan çıkıyor. Tutuyorum kendimi bazen kontrol ediyorum bu sefer bakıyorum hayat kendimi kontrol etmekle geçiyor ya. Yediğin yemekleri kontrol et, dediklerini kontrol et, düşündüklerini kontrol et  bu kadar zor olmak zorunda mı? Neden bu kadar yalan, bir şeyleri özellikle kendini saklama çabası. Sevmeyen sevmesin s.ktirsin gitsin. Mesela gel bunu karşındakine söyle bir kızın ağzına yakışıyor mu o küfür der. Sen o fiili gerçekleştirirken hava hoş ama dimi. Erkeklerin yaptığı iki yüzlülük daha zoruma gidiyor. Kadınlar sizin koyduğunuz lanet kurallar nedeniyle yalan dolanda bu kadar ustalar. O bir tarafınızdan uydurduğunuz ahlak kuralları yüzünden. Nedir bu ahlak kuralları abi sanki kim takıyor. İki üç tane teyzenin ayıplaması mı bundan mı ibaret. Felsefeden de bir b.k anlamam ya neyse. Alın ahlak kurallarınızı tabularınızı sokun bir tarafınıza. Hayat bana kadar var hacı size vermem.

sdsfujrhıogngbmgşlbç








































18 Kasım 2011 Cuma

Amannn yazcak başlık bulamıyorum

Klasik yeni başlayan bir bloger olarak uzun süre yazmadım. Okul açılınca hayatım renklendi filan ondan yani. Tınlamadım pek blogu. Hayatım renklendi dediğimde öyle o bar senin bu bar benim her gün eğlence kop kop değil. Benim eğlence dediğim okula gidip millete ölümüne gülmek. Bar durumu pek benlik değil sanırım. Severim aslında ama gürültülü değilse. Gezeyim tozayım diye bir olayım da olmuyor çünkü lanet okulda yoklama alıyorlar ve ben devamsızlıklarımın çoğunu sabah uyanamayarak kullanıyorum zaten. Ömrüm minnacık bir yerde geçecek bu gidişle diyede tırsmıyor da değilim ama. Ben gezmek dünyayı görmek, içmek, s.çmak, aklıma eseni yapmak istesem de hayat şartları izin vermiyor. Böyle evde otura oturada acayip dedikoducu oluyorum fena. Kilo filanda aldım. ama dedikodu favori etkinliğim oldu artık. Milletde benim hakkımda yapıyordur da çok da şeyimde diyorum geçiyorum. Başta bir konu üzerine yazmayı düşünüyordum da sonradan unuttum. Yarında işe gideceğim neyse artık  o zaman.

17 Eylül 2011 Cumartesi

Benim bir akrabam var ooooooo

Direk lafa gireceğim hiç uzatmayacağım sizinde vardır böyle bir tanıdığınız diye. Benim bir akrabam var dillere destan. Tüm sülale tanır ve sevmez ama sever gibi yapar. Kendi annesiyse melek zanneder çocuğunu anlatırsın anlamaz öyle yücedir çocuğu gözünde. Çok mızmızdır, kendi işini hep başkasına yaptırır bide sizi seviyor numarası yapar durur arada ,hiçbir şeye karar veremez herkesten fikir ister durur, laf edersin bir kulağından girer diğerinden çıkar, dünyanın en pislik insanlarından biridir. Ama bir gün bir bakarsın melek olmuş her dediğini yapıyor, seni düşünüyor, tek derdi sensin, senin iyi olmandan başka bir şey istemiyor. Sonra bir anda gene canavar olur her sırrını anlatır, milleti sana karşı doldurur, tüm eşyalarına sarkar onu ister bunu ister. Böyle çelişkili bir insan kendisi. Sülalede herkesle kavgalıdır. Hepte o haklı tüm dünya suçludur. Şımarıktır 40 yaşındadır ama sizinle bir anahtarlık için bile kavga edebilir. O onun olmalıdır onun hakkıdır çünkü böyle der. Ne başarmıştır deseniz hiçbir şey bir baltaya sap olamamıştır. Ama kendini dünyanın sahibi sanır. O kadar şaşıyorum ki kendini bu kadar beğenen insanlara hemde acıyorum kafalarında kurdukları küçük dünyada yaşıyor mallar. Ben bu yaşımda kendi başımın çaresine bakmak zorunda iken bu gibi salakların baba parasıyla rahat rahat yaşaması sinirimi bozuyor. Babamın bir benzetmesini kullanıp vampir diyorum böyle insanlara karşısındakinin iliğini sömürür böyleleri.
Not. Acayip acayip resimler kullanmaya başladım valla.

Gözü Götüne

Kimin nazarı değdiyse bulup ağzını burnunu dağıtacağım. Güzel işimden oldum yaa. O kadar sinirim bozuk ki zaten zor bulmuştum öyle ahım şahım bir işte değildi eşek gibi çalışıyordum. Bir anda ortada bıraktılar beni göt gibi kaldım. 3 ay çalıştım para almadan gittiğim günler oldu akşam 9'dan sabah 5'e kadar beş kuruş almadan çalıştım bile. 85 kilo pastırma sattım nankörler kış gelince hooop kapı önüne koydular beni. Helal etmedim hakkımı tabi de kim takar beni dimi. Lanet olasılar başlarına yıkılsın ofisleri beni geri işe almazlarsa. Kötü çalışıyorum desem yok gayette  iyi çalışıyorum satışlarımda iyi. Ajanslar çok nankör hemen unutuveriyolar yaptığın iyilikleri. En sıkışık zamanlarında çalıştım satışları yükselttim pislikler. Geberin lan. Ne boktan günler geçiriyorum. Sonumu hayır et Allah'ım.

30 Ağustos 2011 Salı

Annneeeeee

 Bir Türk filmi izliyorum şimdi olay olay üstüne karı maaşımı size vermem dedi ailesine anası babası da şaşırdı niye filan diyor kızda oğlun için erkek çocuk kumbara gibidir derdin anne onu paraya boğardın bana beş kuruş vermezdin al oğlun baksın sana dedi. İçimin yağları eridi ne güzel dedi. Benim ailemde de var bu huy erkek çocuk olsun da ne olursa olsun. Ne isterse yapılır ne derse tamam oğlum denir. Bizim milletimizde bu mantık var erkek ne yaparsa tamam denir. Anneleri suçluyorum ben bu erkeklerin kendilerini dünyanın efendisi sanması durumu için. Anne nasıl öğrettiyse öyle büyüyor oğlan. Şimdi baba desen örnek oluyor tabi ama anneler daha feci. Bir de oğluna tapan anneler yok mu o çocuk var ya eminim pisliğin teki olacak. Hepte annenin suçu. O adam evlenirse de yer beynini gelinin o anne. Kadınlar çok güçlü aslında. Toplum dayamış çocuğa bakma görevini sana. Sen öğret kızına oğluna doğru olanı.  Anlat oğluna kadınlara saygı duy de, seni doğuran bir kadın de, dokuz ay karnında taşıdı, kendinden çok sevdi de. Öğret onlara kadınlara tüm insanlara yardımcı olmayı, namus denilen şeyin iki bacak arasından ibaret olmadığını, bırak odasını kendi toplasın, sofrayı toplasın. Dayatma öyle kız sofrayı toplasın oğlan yatsın diye. Öğret herkes eşit de, kızına da öğret güçlü olduğunu bu dünyada onu ezmeye çalışacaklarını asla bir erkeğe tapmaması gerektiğini. Kendini erkek diye adlandıran öküzleri takmamayı öğrenmesi gerektiğini. Her anne evladına bunları öğretse kadınlar ikinci sınıf insan muamelesi görmezdi. Gücünün farkına var kadın.

İnanç umudu da getirir

Bir arkadaşım var kıvırcık saçlı bir bey. Bir gün ev arkadaşlarım filan balkonda yemek yedik sonrası muhabbet cehennem cennet konuşuyoruz öyle.Dedim kesin cehenneme direk olacağım ben eminim bir kaç arkadaşta evet bende sana eşlik ederim gibi konuştu. Derken bu kıvırcık cennete gitmeyi sende umut ediyorsundur dedi cehenneme gideceğim derken bile bir umut var içinde eminim dedi. Bilmiş bilmiş konuştu ama sonra bu benim kafama yattı. Düşünüyorum çocuk ne kadar doğru konuşmuş aslında diye. Cehenneme gideceğim derken bile içten içe duyda beni atma cehenneme diye düşünüyorum. Ama önce bir bronzlaşıp öyle gitmek lazım cennete diyede düşünüyorum azcık havam olsun latinim matinim deyip kandırayım milleti. Umut olmayınca olmuyor değil mi? En kötü durumda bile dışımızdan hiç çare yok diye söylenirken içten içe hala umuyoruz.
Not: Kıvırcık okuduysan anladın sen onu.

Bayram bayram bayar bu bayram

Ben pek sevmem bayramları küçüklükten beri. Sinir olurdum onun bunun evine gidip mal gibi annemle babamın konuşmasının bitmesini bekleyip bittiği anda başka bir akrabaya gitmeye. Her seferinde beyinlerini yerdim eve gidelim diye. Benim tek yapmak istediğim eve gidip bütün çikolataları yeyip çizgi film izlemekti. Onlarsa onun halası bunun amca oğlu gezip dururlardı. Bir de bayram harçlıklarını benzin parası yaparlardı nasıl sinir olurdum anlatamam. Her bayram o zaman hissettiğim sıkıntıyı hissederim refleks mi ne olmuş artık. Kapıya gelen çoluğu çocuğu da sevmem. Çocuklara para vermemek için bahane uyduran yetişkinlerden nefret ederim. Hiç birşeyi hoşuma gitmez bayramların diyebilirim. Bir kere bayramlar bizi birbirimize yakınlaştırır filan yalan borç istemeye gelen akrabalara süper bahanedir bayram. Yılda iki kere gördüğün akrabaların etek boyuna karışıp laf sokmalarıdır bayram. Toplum baskısını hissedip facebook a iyi bayramlar yazmaktır bayram. Sevemedim sevmeyeceğim seni bayram. Git çabuk bit çabuk.

29 Ağustos 2011 Pazartesi

FBI gibi anam var

Benim annem var ya ajan gibi kadın valla. Türk anneleri hep böyle bak sinsi, plancı ve takipçi bildiğin ajan yani. Kadını facebook tan siliyorum engelliyorum ne kadar akraba varsa onları da engelliyorum ama o anam var ya o anam kadın gene takip ediyor buluyor yazdıklarımı, resimlerimi, her birşeyimi. Gene böyle herkesi sildim engelledim vs. bu aramış beni bende işteyim açamadım tabi sonra telaş kıyamet ev arkadaşımı aramış. Kızda endişelenmiş sevgiliciğimi aradı derken ulaştım sonunda face te 'Tek başına yemek yenmiyor açlıktan ölücem.' yazmışsın ne oldu neyin var. Bunu konuştuk kadınla ya diyorum gene nereden gördün işittin ben bulurum diyo. Bu herkesi ayağa kaldırmış ben tele bakmayınca halam filan ağlıyor birşey oldu diye hüngür hüngür herkes beni arıyor yaşıyor musun diye. Dedim ne oluyoruz sanki bu ilgi gösterisi niye bilmiyor muyum anne seni konuşmayız bile senle doğru düzgün. Konuyu kapattık derken ev arkadaşımı aradım kusur bakma senide endişelendirmişler diye kız demesin mi annen intihar ettin sanmış. Allahım yarabbim nasıl sinirlendim. Yalnız yaşıyorum diye intihar edecek değilim kendi tercihim bu hem sadece bir aylık yalnız  yaşıyorum ev arkadaşlarım dönecekler sonunda. Kadın benim sorunlu bir manyak olduğumu düşünüyormuş onu anladım ya neyse.
Resmi kendime benzettim de ondan koydum ama o kadar güzel değilim tabikisi.

Yokluğunu fark ettiğimde içim sızladı...........

Şimdi her evde olur bu sorun diye kendimi avutuyorum umarım oluyordur lan. Her zamanki gibi bitmişti tuvalet kağıdı ay kim gidecek almaya diye düşünüyordum. Ben son iki gündür çalıştığım için ayak ağrısı çekiyorum. Millet kıtlıktan çıkmış gibi alışveriş yapıyor ve bende lanet olsun ki alışveriş merkezinde çalışıyorum böyle bildiğin reyon görevlisi işte. Gıcık tipler gelip abuk sabuk emirler veriyor filan. Yoruldum artık ayaklarım ağrıyor tüm gün dikil dikil. Bir de üç haftadır diş yaptırıyorum. Her dakika ağrıyor dişim kanal tedavisi berbat bir şey yaptırmayın. Derken böyle her şey üst üste geldi gitmedim tuvalet kağıdı almaya. Ama bittiğini gördüğüm an vardı ya çok hüzünlendim sanki sevgilim tarafından terk edilmiş gibi hissettim boğazında bir yumruk bakıyorum sağıma soluma neredesin hadi bea diye. Belli bir süre sonra kabullendim yokluğunu. Ama almaya gitmek zor geldi gittim açılmamış havlu selpaklardan birini koydum banyoya. Bu selpağıda çok heves edip almıştım niyeyse üzerinde sünger bob var diye olabilir. Şimdi her banyoya giren sünger bobun suratını kullanıyor. Düşündükçe sırıtıyorum. Sonrada acıyorum sünger bob buralara kadar düşecek miydi diyorum.

28 Ağustos 2011 Pazar

Bekliyorum bitsin

Bu sıcak havalar ne zaman bitecek ya. Nedir bu böyle hiç sevmem yaz aylarını. O nemli sıcaktan nefret ederim. Napsam ki kuzeye doğru taşınsam bir yerlere diyorum. Hiç yaz olmasa filan diyorum. Ya da İngiltereye mi gitsem hep yağmurlu İngiltere de açtı kollarını bekliyordu. Kime veriyor vize bana verecek. Beş parası olmayan öğrenci. Başlar da blog filan deyip içimden geçenleri yazmıyordum karar verdim yazıcam artık. İnsanın sıkılınca derteşiceği birileri olmalı burada o biri olsun bakalım bana.
Dünyada ne kadar odun insan varsa benim çalıştığım yere (aslında öğrenciyim de çalışıyorum işte harçlığım çıksın diye) geliyor herhalde. Bu gün gene böyle bunun anası hiç mi terbiye öğretmemiş çocuğuna dediğim tiplerden biri geldi. Turşu suyu istedi tabi reyonda olmadığı için beyefendiye yok dedim adam daha ben konuşurken döndü kıçını gitti. Başka bir görevliye sordu görevlide akıllı karşı reyonda dedi adamı geri gönderdi. Bu da geldi bana ne dedi beğenirsin 'Hayatın yalan bir şey bildiğin yok senin burda işte.' bende bir şeyler koptu o an ama tutuyorum kendimi gayet sakin ve adama inat salaklığına kahkaha ile gülerek 'Beyefendi bunlar turşu turşunun suyunu size turşu fiyatına verip birde beş dakika sonra patlayacak bir poşete koyup sizi kazıklayayım mı?' dedim. Adam dediğime geldi ya çok mutlu oldum ve salaklığını yüzüne vurmakta paha biçilemezdi.
Öyle böyle işte.

8 Ağustos 2011 Pazartesi

f.ck you

Bu şarkı harika ötesi bir şey içimden gelen her şeyi yansıtıyor diyebilirim. Belki sizde beğenirsiniz.